İngilizce - Türkçe
someone who admits to something publicly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- outer
- dış
Fırtınalar boyanın dış tabakasını aşındırdı.
-Storms have abraded the outer layer of paint.
İç ve dış gezegenler arasında bir asteroit kuşağı vardır.
-Between the inner and outer planets is an asteroid belt.
- outer
- {s} dışarıdaki
- outer
- outer space yıldızlar ve gezegenler arasındaki boşlukç outermosten dıştaki
- outer
- dış taraftaki
- outer
- dışsal
- outer
- hariçteki
- outer
- dıştaki
- outer
- harici
- outer
- çöldeki
- outer
- çöl
- outer
- hedef merkezi çevresindeki dairenin dış kısmı
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
someone who admits to something publicly teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- outer
someone who admits to something publicly
Heceleme
some·one who admits to some·thing pub·lic·lyTürkçe nasıl söylenir
sʌmwʌn hu ıdmîts tı sʌmthîng pʌblîkliTelaffuz
/ˈsəmˌwən ˈho͞o ədˈməts tə ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈpəbləklē/ /ˈsʌmˌwʌn ˈhuː ədˈmɪts tə ˈsʌmθɪŋ ˈpʌblɪkliː/
Resimler
Favoriler