solüsyon

listen to the pronunciation of solüsyon
Türkçe - İngilizce
solution

The man turned permanently blue after he drank the silver solution. - Adam, gümüş solüsyonu içtikten sonra sürekli olarak mavileşti.

I prepared a weak sugar solution. - Zayıf bir şeker solüsyonu hazırladım.

solution (to a problem)
chem. solution
(Otomotiv) cement
kolloid solüsyon
(Tıp) colloid solution
Türkçe - Türkçe
özellikle lastikleri yapıştırmakta kullanılan koyu, yapışkan madde
Çözelti
solüsyon