sogukkanli

listen to the pronunciation of sogukkanli
Türkçe - İngilizce

sogukkanli teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

soğukkanlı
{s} nonchalant

Despite her nonchalant air, she is paying close attention to everything you say. - Onun soğukkanlı havasına rağmen, söylediğin her şeyle yakından ilgileniyor.

soğukkanlı
{s} cold

Elizabeth killed Alister in cold blood. - Elizabeth Alister'i soğukkanlılıkla öldürdü.

Snakes are cold-blooded creatures. - Yılanlar soğukkanlı yaratıklardır.

soğukkanlı
{s} calm

Tom's cool, calm, and collected, even under pressure. - Tom, baskı altındayken bile soğukkanlı, sakin ve aklı başında.

soğukkanlı
cool-headed
soğukkanlı
cool

Don't lose your cool. - Soğukkanlılığını kaybetme.

Tom never loses his cool. - Tom soğukkanlılığını asla kaybetmez.

soğukkanlı
imperturbable
soğukkanlı
even tempered
soğukkanlı
unflappable

Tom's unflappable, even under great pressure. - Tom büyük baskı altında bile soğukkanlıdır.

soğukkanlı
cool, coolheaded, calm, self-possessed, imperturbable; cold-blooded
soğukkanlı
unperturbed

You seem unperturbed. - Soğukkanlı görünüyorsun.

Tom seemed unperturbed. - Tom soğukkanlı görünüyor.

soğukkanlı
cool-headed, imperturbable
soğukkanlı
(Zooloji) cold-blooded, poikilothermal
soğukkanlı
cold-blooded

Fish are cold-blooded animals. - Balıklar soğukkanlı hayvanlardır.

Snakes are cold-blooded creatures. - Yılanlar soğukkanlı yaratıklardır.

soğukkanlı
cucumber

I was cool as a cucumber. - Aşırı derecede soğukkanlıydım.

I thought I would be nervous, but I was cool as a cucumber. - Gergin olacağımı sandım , ama soğukkanlıydım.

soğukkanlı
unruffled
soğukkanlı
restrained
soğukkanlı
phlegmatic
soğukkanlı
coldblooded
soğukkanlı
cold blooded
soğukkanlı
matter-of-fact
soğukkanlı
phlegmatical
soğukkanlı
{s} possessed
soğukkanlı
stoical
soğukkanlı
possess
soğukkanlı
stoic
soğukkanlı
passionless
soğukkanlı
coolheaded
soğukkanlı kalmak
keep cold
aşırı soğukkanlı
as cool as cucumber
Türkçe - Türkçe

sogukkanli teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

soğukkanlı
Olaylara ve gelişmelere sakin, ılımlı ve temkinli yaklaşan (kimse): "Atatürk, gündelik politika işlerinde, işte böylesine soğukkanlı, telaşsız, hesaplı ve hatta hoş görür bir insandı."- Y. K. Karaosmanoğlu
soğukkanlı
Olaylara ve gelişmelere sakin, ılımlı ve temkinli yaklaşan (kimse)
Soğukkanlı
ektoterm
soğukkanlı
itidal sahibi
soğukkanlı olmak
Kolayca, öfke, telâş ve heyecana kapılmamak