Mal varlığınının bir kısmını oğlu Robert'a bıraktı.
 - He settled part of his estate on his son Robert.
Mal varlığınının bir kısmını oğlu Robert'a bıraktı.
 - He left part of his estate to his son Robert.
Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı.
 - Tom donated his estate to create a wildlife sanctuary.
O, mülküne varis olarak sahip oldu.
 - He succeeded to his estate.
Tom amcasının arazisini miras olarak aldı.
 - Tom inherited his uncle's estate.
Edward amcasının menkulünü miras olarak aldı.
 - Edward inherited his uncle's estate.
Tom oğlunun onun gayrimenkulunu miras olarak almasını diliyor.
 - Tom wishes for his son to inherit his estate.