sinirlendir

listen to the pronunciation of sinirlendir
Türkçe - İngilizce
annoying

Why are you annoying your sister? - Kız kardeşini niçin sinirlendiriyorsun?

annoy

The child annoyed her with questions. - Çocuk soruları ile onu sinirlendirmişti.

The noise of city life annoys me greatly. - Şehir yaşamının gürültüsü beni çok sinirlendiriyor.

irritate

Her constant complaining speech irritated me. - Onun sürekli şikâyet konuşması beni sinirlendirdi.

Her way of speaking irritates us. - Onun konuşma şekli bizi sinirlendiriyor.

{f} vexing
{f} irritated

Her constant complaining speech irritated me. - Onun sürekli şikâyet konuşması beni sinirlendirdi.

I was irritated by his indecision. - Onun kararsızlığı tarafından sinirlendirildim.

{f} pother
made angry
vex
make angry
{f} irritating
discompose
sinirlen
get sore
sinirlen
peeve
sinirlen
{f} peeved
sinirlen
get angry

I get angry when my boyfriend talks to other girls. - Erkek arkadaşım başka kızlarla konuştuğu zaman sinirleniyorum.

You must be careful not to get angry. - Sinirlenmemek için dikkatli olmalısın.

sinirlen
got sore
sinirlen
got angry
sinirlen
gotten sore
sinirlen
jitters
sinirlen
annoyed

The child annoyed her with questions. - Çocuk soruları ile onu sinirlendirmişti.

Tom was visibly annoyed. - Tom gözle görülür şekilde sinirlenmişti.

sinirlen
jitter
sinirlen
gall
sinirlendir