Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.
- In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
Tom hazırlanmış gibi görünüyor.
- Tom looked like he was prepared.
Hazırlanmış olmak zorunda olacağım.
- We'll have to be prepared.
Sami risk almak için hazırlanmak zorundaydı.
- Sami had to be prepared to take risks.
Tom hazırlanmak istedi.
- Tom wanted to be prepared.
Toplantı için dikkatlice hazırlandı.
- He prepared carefully for the meeting.
Tom sınav için iyi hazırlandı.
- Tom was well prepared for the exam.
Tom sınav için iyi hazırlandı.
- Tom was well prepared for the exam.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
Hazırlıklı olmak zorundayız.
- We have to be prepared.
Acil bir durum için hazırlıklı olmalısın.
- You must be prepared for an emergency.