simple past tense and past participle of desert teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- deserted
- {s} ıssız
Issız bir adada yaşamaya gitmek zorunda olsan ve yanında sadece bir kitap alabilsen, hangisini seçersin?
-If you had to go live on a deserted island and could only take one book with you, which one would you choose?
Tom'un cesedi ıssız bir yolda bulundu.
-Tom's body was found along a deserted road.
- deserted
- {s} terkedilmiş
Bütün bina terkedilmişti.
-The whole building was deserted.
Yer neredeyse terkedilmiş.
-The place is almost deserted.
- deserted
- el ayak çekilmek
- simple past tense
- (Dilbilim) geçmiş zaman
- deserted
- terk edilmiş
Marilla kendini herkes tarafından terk edilmiş hissetti. Tavsiye için Bayan Lynde'ye bile gidemedi.
-Marilla felt deserted by everyone. She could not even go to Mrs. Lynde for advice.
Tom gecenin ortasında terk edilmiş sokaktan aşağıya doğru yürürken biraz huzursuz hissetti.
-Tom felt a little uneasy as he walked down the deserted street in the middle of the night.
- deserted
- tenha
Tom tenha tren istasyonunda büyük bir saatin altında tek başına durdu.
-Tom stood alone under a big clock in the deserted train station.
- simple past tense
- -di'li geçmiş zaman
- deserted
- terket
Arkadaşların seni terketti mi?
-Have your friends deserted you?
İlgili Terimler
simple past tense and past participle of desert teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- deserted