İngilizce - Türkçe
similar to the color of a ripe orange teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- orange
- portakal
Masanın üstünde hiç portakal yok.
-There are no oranges on the table.
Kadın bir portakal yiyor.
-The woman eats an orange.
- orange
- turuncu/portakal
- orange
- (Tıp) oranj
- orange
- portakal renginde olan
- orange
- portakal rengi
Tom portakal rengi bir cezaevi tulumu giyiyor.
-Tom was wearing an orange prison jumpsuit.
Portakal rengi bir elbise giyiyor.
-She's wearing an orange dress.
- orange
- turuncu
Tom turuncu bir tulum giyiyordu ve elleri önünde kelepçeliydi.
-Tom was wearing an orange jumpsuit and his hands were cuffed in front of him.
Tom parlak renkli turuncu pantolon giymeyi seviyor.
-Tom likes to wear brightly colored orange pants.
- orange
- orange blossom portakal çiçeği
- orange
- (Tıp) Portakal, aurantium. (Bakınız: A Glossary of Chemistry)
- orange
- Seville orange turunç
- orange
- Citrus aurantium
- orange
- portakala ait
- orange
- (Tekstil) portakalrengi
- orange
- Citrus sinensis
- orange
- tur
En sevdiğim renk turuncu.
-My favorite color is orange.
Tom parlak renkli turuncu pantolon giymeyi seviyor.
-Tom likes to wear brightly colored orange pants.
- orange
- portakal cinsinden meyva
- orange
- bitter orange
- orange
- portakal rengindeki
- to the color
- (Askeri) SELAM BORUSU: Sancağı, Cumhurbaşkanı, Başkan vekilini, eski bir başkan veya yabancı bir devlet başkanını selamlamak için çalınan boru işareti. Buna "to the standard" da denir. Ayrıca bak "color"
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
similar to the color of a ripe orange teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- orange
similar to the color of a ripe orange
Heceleme
si·mi·lar to the col·or of a ripe Or·angeTürkçe nasıl söylenir
sîmılır tı dhi kôlır ıv ı rayp ôrıncTelaffuz
/ˈsəmələr tə ᴛʜē ˈkôlər əv ə ˈrīp ˈôrənʤ/ /ˈsɪməlɜr tə ðiː ˈkɔːlɜr əv ə ˈraɪp ˈɔːrənʤ/
Resimler
Geçmiş
Favoriler