Leyla, Fadıl'ın ilk karısının anısını silmek istedi.
 - Layla wanted to obliterate the memory of Fadil's first wife.
Gece boyunca tavşanlar Tom'un bahçesini yok etmişti.
 - Overnight the rabbits had obliterated Tom's garden.
Şok dalgası geldi ve her şeyi ve herkesi yok etti.
 - The shock wave came and obliterated everything and everyone.