Onu taşımak için yardıma ihtiyacım var.
- I need help carrying him.
Onları taşımak için yardıma ihtiyacım var.
- I need help carrying them.
Tom kucak dolusu posta taşıyarak ofise girdi.
- Tom entered the office carrying an armload of mail.
Tom bir demlik kahve taşıyarak mutfaktan döndü.
- Tom returned from the kitchen carrying a pot of coffee.
O, sırtında bir sırt çantası taşıyor.
- She is carrying a backpack on her back.
O, kolunun altında bir şemsiye taşıyordu.
- He was carrying an umbrella under his arm.
Askerler posta taşıyan trenleri korurdu.
- The troops would protect trains carrying mail.
Alev makinesi taşıyan bir asker gördüm.
- I saw a soldier carrying a flamethrower.