The article was written in French.
- Makale Fransızca yazılmış.
I am writing articles about strikes.
- Grevler hakkında makaleler yazıyorum.
He is writing to some friends of his.
- O bazı arkadaşlarına yazıyor.
I'm writing a letter.
- Bir mektup yazıyorum.
This is a cursive script.
- Bu bir bitişik el yazısı.
Today I watched a play of a script written by a friend.
- Bugün senaryosu bir arkadaş tarafından yazılmış bir oyun izledim.
The inscription carved into the rock is from the sixth century B.C.
- Kayaya oyulmuş yazıt milattan önce altıncı yüzyıldandır.
Layla had religious inscriptions in her business card.
- Leyla'nın kartvizitinde dini yazılar vardı.
Didn't madam Rodriguez want to see my essay?
- Madam Rodriguez deneme yazımı görmek istemedi mi?
It took me 2 hours to finish the essay.
- Yazıyı bitirmek 2 saatimi aldı.
Confessions by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy.
- Aziz Augustine tarafından yazılan İtiraflar bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır.
This story was written by my friend.
- Bu hikaye arkadaşım tarafından yazıldı.
Her composition is very good except for a few errors in spelling.
- Onun kompozisyonu birkaç yazım hatası dışında çok iyi.
Her composition is very good except for two or three spelling errors.
- İki ya da üç yazım hatası hariç onun kompozisyonu çok iyi.
Today I watched a play of a script written by a friend.
- Bugün senaryosu bir arkadaş tarafından yazılmış bir oyun izledim.
This is a cursive script.
- Bu bir bitişik el yazısı.
Tom writes short stories.
- Tom kısa öyküler yazıyor.
The stories written by Amy Church are all interesting.
- Amy Church tarafından yazılmış hikayeler ilginçtir.
Taro is writing a term paper.
- Taro, dönem ödevi yazıyor.
The printer needs paper.
- Yazıcıya kağıt lazım.
I don't ever try to be sloppy. But I have to admit, I'm notorious for making unintentional typos.
- Özensiz görünmeye çalışmıyorum asla, ama itiraf etmeliyim ki, istemeden yaptığım yazım hatalarıyla adım çıkmıştır.
Sorry, that's a typo.
- Üzgünüm, o bir yazım hatası.
Please write the answer on this piece of paper.
- Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.
She writes with her left hand.
- O, sol eliyle yazı yazar.
Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters.
- Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.
The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.
- Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.
In the Middle Ages, anyone who'd oppose to the Holy Scriptures was murdered.
- Orta çağlarda, Kutsal Yazılara karşı çıkan herhangi biri öldürüldü.
Heads I win, tails you lose.
- Turalar ben kazanırım, yazılar sen kaybedersin.
Without knowing the original language of the holy writings, how can you rely on your interpretations about them?
- Kutsal yazıların orijinal dilini bilmeden, nasıl onlar hakkındaki yorumlarına güvenebilirsin?
They are apocryphal writings.
- Onlar uydurma yazılar.