yavanlaşma

listen to the pronunciation of yavanlaşma
Турецкий язык - Английский Язык

Определение yavanlaşma в Турецкий язык Английский Язык словарь

yavan
prosaic
yavan
{s} uninspired
yavan
bland
yavan
{s} jaded
yavan
{s} pedestrian
yavan
dull
yavan
barren
yavan
uninteresting

Your life is boring and uninteresting. - Senin hayatın çok sıkıcı ve yavan.

yavan
plain
yavan
monotonous
yavan
lean
yavan
flat
yavan
vapid
yavan
humdrum
yavan
dry

His humor is very dry. - Onun mizah duygusu çok yavan.

That's a very dry explanation. - Bu çok yavan bir açıklama.

yavan
insipid
yavan
milk-and-water
yavan
jejune
yavan
unpalatable
yavan
tame
yavan
nondescript
yavan
mawkish
yavanlaşmak
pall
yavan
frail
yavan
with too little oil; plain, dry; tasteless, insipid; uninteresting, prosaic, monotonous, humdrum
yavan
watery
yavan
platitudinous
yavan
bald
yavan
vapid, dull, uninteresting, insipid
yavan
prosy
yavan
meagre
yavan
arid
yavan
crude
yavan
meager
yavan
(bread) eaten without anything else, dry
yavan
tasteless
yavan
cut and dried
yavan
prose
yavan
tasteless, flavorless, insipid (food)
yavan
nambypamby
yavan
plat
yavan
wishywashy
yavan
repulsive
yavan
milk and water
yavan
musty
yavanlaşmak
to go flat, lose its savor; to become vapid, dull, or uninteresting
Турецкий язык - Турецкий язык
Yavanlaşmak işi
yavan
Katıksız: "Birçok günler yavan ekmek bile bulamaz."- F. R. Atay
yavan
Görgüsüz, bilgisiz: "Yaklaşınca her günkü gerçek ve çoğu zaman yavan yanlarını da ele verirler."- H. Taner
yavan
Yoz
yavan
Görgüsüz, bilgisiz
yavan
Hoşa gitmeyen, tatsız
yavan
Katıksız
yavan
Tek tip, çeşitsiz, çeşnisiz ve lezzetsiz besin
yavan
Yağı çok az olan yemek için kullanılan sözcük
yavan
Hoşa gitmeyen, tatsız: "Hayatları gerçekten yavan ve dayanılmaz bir sıkıntıyla sonuçlanır."- H. E. Adıvar
yavan
Yağı az
yavanlaşmak
Yozlaşmak
yavanlaşmak
Yavan duruma gelmek
yavanlaşma
Избранное