I'd like to lie down for a few minutes.
- Ben birkaç dakika için yatmak istiyorum.
I'd like to lie down.
- Ben yatmak istiyorum.
I'd like to lie down for a few minutes.
- Ben birkaç dakika için yatmak istiyorum.
That's where the problem lies.
- İşte sorun burada yatmaktadır.
I know you probably don't want to go to sleep right now, but you should.
- Şu anda muhtemelen yatmak istemediğini biliyorum ama yatmalısın.
I want to go to sleep soon because I need to get up early tomorrow.
- Yarın erken kalkmam gerektiği için kısa süre içinde yatmak istiyorum.
I don't want to go to bed.
- Ben yatmak istemiyorum.
I was about to go to bed when he called me up.
- Beni aradığında yatmak üzereydim.
I got tired of lying in bed all day.
- Bütün gün yatakta yatmaktan usandım.
He doesn't want a relationship. He just wants to sleep with me.
- O bir ilişki istemiyor. O sadece benimle yatmak istiyor.
It's not good to sleep with him on the first date.
- İlk randevuda onunla yatmak iyi değildir.
I often go yachting on weekends.
- Hafta sonlarında sık sık yatçılığa giderim.
Tom can't afford to buy a yacht.
- Tom'un bir yat almaya gücü yetmez.
Do you need to lie down?
- Yatmamız gerekiyor mu?
Whenever I lie down on my bed and read a book, I fall asleep.
- Ne zamam yatağıma uzanıp bir kitap okusam, uykuya dalarım.
I usually go to bed at nine.
- Genellikle dokuzda yatarım.
I'm really tired; I think I'll go to bed.
- Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.
I want you to lay back and relax.
- Sırtüstü yatmanı ve dinlenmeni istiyorum.
I got tired of lying in bed all day.
- Bütün gün yatakta yatmaktan usandım.
My brother would often stay up all night.
- Erkek kardeşim sık sık bütün gece yatmazdı.
Rosie was allowed to stay up till eleven o'clock.
- Rosie'ye saat on bire kadar yatmaması için izin verildi.
It's cold. I want to hibernate.
- Hava soğuk. Kış uykusuna yatmak istiyorum.