Please help me welcome Mr. Nomura.
- Lütfen Bay Nomura'yı karşılamama yardım edin.
Please help me take this down.
- Lütfen bunu aşağı çekmek için bana yardım edin.
He's a real road-rager. / Yup, he really needs help, maybe anger management..
I was attracted to the idea of helping others and getting money.
- Diğerlerine yardım etme ve para kazanma fikri beni cezbetti.
Thank you for helping me. Don't mention it.
- Bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim. Bir şey değil.
The singers sang together in order to raise money to help people with AIDS.
- Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler.
Advanced countries must give aid to developing countries.
- Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
I am always ready to help you.
- Ben her zaman sana yardım etmeye hazırım.
Give help to anyone who needs it.
- Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.
They assisted the painter financially.
- Mali olarak ressama yardım ettiler.
I assisted her in moving the furniture.
- Mobilyayı taşımada ona yardım ettim.
Please help me take this down.
- Lütfen bunu aşağı çekmek için bana yardım edin.
Help me! he repeated while waving his sabre.
- O, kılıcını sallarken bana yardım edin! diye tekrarladı.