I didn't want to get injured.
- Yaralanmak istemedim.
I didn't want to get injured.
- Yaralanmak istemedim.
There are four main causes of alcohol-related death. Injury from car accidents or violence is one. Diseases like cirrhosis of the liver, cancer, heart and blood system diseases are the others.
- Alkolle ilgili ölümün dört ana nedeni vardır. Araba kazalarından ya da şiddetten yaralanma biri, karaciğer sirozu, kanser, kalp ve kan sistemi gibi hastalıklar diğerleri.
He was weakened by illness and injury.
- O, hastalık ve yaralanma ile zayıfladı.
My friend died from a wound.
- Arkadaşım bir yaralanmadan dolayı öldü.
I didn't tell him the truth because I was afraid of hurting his feelings.
- Ona gerçekleri söylemedim çünkü duygularını yaralamaktan korktum.
No one else was injured.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Ten people were slightly injured in the accident.
- On kişi kazada hafif yaralandı.
A number of tourists were injured in the accident.
- Kazada çok sayıda turist yaralandı.
The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured.
- Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.
Nobody else got hurt.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Fortunately, no one was hurt.
- Allahtan, kimse yaralanmadı.
Six hundred thousand men were killed or wounded.
- Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.
Thousands were killed or wounded.
- Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı
The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
- Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
Many Union soldiers were killed or wounded.
- Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı.