The production has visual appeal for the audience.
- Yapımın seyirciler için görsel bir çekiciliği var.
This handmade Italian-made titanium bicycle is terribly light.
- Bu el yapımı İtalyan malı titanyum bisiklet son derece hafiftir.
Tom and Mary bought a handmade rug.
- Tom ve Mary el yapımı bir halı aldı.
The production has visual appeal for the audience.
- Yapımın seyirciler için görsel bir çekiciliği var.
I think Tom's homemade cookies are better than the ones Mary makes.
- Sanırım Tom'un ev yapımı kurabiyeleri Mary'nin yaptıklarından daha iyi.
Tom is a model maker.
- Tom bir maket yapımcısıdır.
The building is already under construction.
- Bina zaten yapım aşamasında.
The building is under construction.
- Bina yapım aşamasındadır.
Movie making is an exciting job.
- Film yapımı heyecan verici bir iştir.
The actor was accidentally shot dead during the making of the movie.
- Filmin yapımı sırasında aktör yanlışlıkla vurularak öldürüldü.
A new road is under construction.
- Yeni bir yol yapım aşamasındadır.
The house is now under construction.
- Ev şimdi yapım aşamasında.
That old man had been making homemade whiskey for fifty years.
- O yaşlı adam elli yıldır ev yapımı viski imal etmekteydi.
When's the last time you ate homemade cookies?
- En son ne zaman ev yapımı kurabiye yedin?