yaklaşan

listen to the pronunciation of yaklaşan
Турецкий язык - Английский Язык
forthcoming
nearing
approaching

We could hear the sound of people approaching. - Yaklaşan insanların sesini duyabiliyorduk.

There's a car approaching. - Yaklaşan bir araba var.

upcoming

Tom could use a little extra time to review for the upcoming test. - Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi.

Tom is excited about the upcoming game. - Tom yaklaşan oyun hakkında heyecanlı.

{s} oncoming
(Askeri) impending
coming

I've got a birthday coming up. - Yaklaşan bir doğum günüm var.

How will you spend the coming three-day holiday? - Yaklaşan üç günlük tatili nasıl geçireceksin?

connivent
yaklaşan tehlike
imminence
yaklaşan ölüm
approaching death
birbirine yaklaşan
converging
yaklaş
(Bilgisayar) zoom in
yaklaş
(Bilgisayar) zoom
yaklaş
{f} near

The dictionary gathers nearly half a million words. - Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.

Your birthday is drawing near. - Doğum günün yaklaşıyor.

yaklaş
{f} approach

According to the weather forecast, the typhoon is approaching Okinawa. - Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor.

The president is difficult to approach. - Başkana yaklaşmak zordur.

yaklaş
{f} approximate

The number pi is approximately equal to 3.14 or 22/7. Its symbol is π. - Pi sayısı, yaklaşık olarak 3,14 ya da 22/7'ye eşdeğerdir. Sembolü π'dir.

Dogs breathe approximately 30 times a minute. - Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.

yaklaş
come near

Don't let anyone come near the fire. - Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.

Don't let that dog come near me! - O köpeği yanıma yaklaştırma!

yaklaş
{f} nearing

We're slowly nearing the end. - Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.

The end of my probation period is nearing. - Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.

çok yaklaşan
close at hand