We could hear the sound of people approaching.
- Yaklaşan insanların sesini duyabiliyorduk.
I saw a figure approaching in the distance.
- Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm.
Tom could use a little extra time to review for the upcoming test.
- Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi.
School clubs need to clearly outline the community service projects they plan to do for the upcoming school year.
- Okul kulüpleri yaklaşan okul yılı için yapmayı planladıkları kamu hizmeti projelerini açıkça ana hatlarıyla belirtmelidir.
I've got a birthday coming up.
- Yaklaşan bir doğum günüm var.
How will you spend the coming three-day holiday?
- Yaklaşan üç günlük tatili nasıl geçireceksin?
Don't come near me. I have a cold.
- Bana yaklaşma, soğuk almışım.
Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.
- İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.
According to the weather forecast, the typhoon is likely to approach the coast.
- Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir.
The president is difficult to approach.
- Başkana yaklaşmak zordur.
Dogs breathe approximately 30 times a minute.
- Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
Don't let anyone come near the fire.
- Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.
He does not let the opponent come near him.
- O, rakibin ona yaklaşmasına izin vermez.
The end of my probation period is nearing.
- Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.
We're slowly nearing the end.
- Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.