We set a trap to catch a fox.
- Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.
Nick hurried to catch the bus.
- Nick otobüsü yakalamak için acele etti.
We set a trap to catch a fox.
- Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.
I really had to run for it to catch the train.
- Ben treni yakalamak için gerçekten koşmak zorunda kaldım.
She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
- Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
The old man caught a big fish.
- Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
She won't leave the room, because she doesn't want to catch another cold.
- O, başka bir soğuk algınlığına yakalanmak istemediğinden dolayı odadan ayrılmayacak.
She catches colds easily.
- O, soğuk algınlığına kolayca yakalanır.
To be honest, we came to capture you.
- Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
I captured butterflies with a net.
- Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
I ran as fast as possible to catch up with her.
- Onu yakalamak için mümkün olduğu kadar hızlı koştum.
She has to study hard and catch up with everybody in her class.
- Sıkı çalışıp sınıfındaki herkesi yakalamak zorunda.
It is easier to catch an escaped horse than to take back an escaped word.
- Kaçmış bir atı yakalamak söylenmiş bir sözü geri almaktan daha kolaydır.
A fox isn't caught twice in the same snare.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
A fox is not caught twice in the same snare.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
Of course I want to catch up!
- Tabii ki yakalamak istiyorum!
We'll catch up later.
- Daha sonra yakalayacağız.
I have to catch up the lost time.
- Kayıp zamanı yakalamak zorundayız.
Tom ran to catch up to Mary.
- Tom, Mary'yi yakalamak için koştu.
Man is the only creature that consumes without producing. He does not give milk, he does not lay eggs, he is too weak to pull the plough, he cannot run fast enough to catch rabbits.
- İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurtlamaz, pulluğu çekmek için çok zayıf, tavşanları yakalamak için yeterince hızlı koşamaz.
He put up his hand to catch the ball.
- Topu yakalamak için elini kaldırdı.
It is difficult to catch a rabbit by hand.
- Bir tavşanı elle yakalamak zordur.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
The traffic accident prevented me from catching the train.
- Trafik kazası treni yakalamamı engelledi.
I'm catching the 11:00 train.
- 11:00 trenini yakalayacağım.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
I have created a perfect plan for capturing that crafty animal.
- O kurnaz hayvanı yakalamak için mükemmel bir planı oluşturdum.
He grabbed me by the collar.
- O, beni yakamdan yakaladı.
Tom grabbed Mary by the collar.
- Tom, Mary'yi yakasından yakaladı.
The local police and the FBI formulated a search plan to capture the fugitives.
- Yerel polis ve FBI kaçakları yakalamak için bir araştırma planı hazırladı.
Tom took part in a scheme set by the police to capture the serial murderer.
- Tom seri katili yakalamak için polis tarafından düzenlenen bir entrikaya katıldı.
If jumps too high the rat - it's captured by the cat.
- Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.
He said Davis must be captured.
- O, David'in yakalanması gerektiğini söyledi.
Nick hurried to catch the bus.
- Nick otobüsü yakalamak için acele etti.
I think you nailed it.
- Sanırım onu yakaladın.
Where did you nail them?
- Onları nerede yakaladın?
He set a trap to catch the animal.
- Hayvanı yakalamak için bir tuzak kurdu.
We set out traps for catching cockroaches.
- Hamam böceklerini yakalamak için tuzaklar kurduk.