yıkıntı

listen to the pronunciation of yıkıntı
Турецкий язык - Английский Язык
ruin
junk
debris
being demolished, wrecked, destroyed, or ruined
wrecks
ruins, debris, wreckage
ruins; ruin, ruined building or structure
shambles
wreckage
wrack
wreck
wreckless

wreckless love.

ruins
yıkıntı olmak
to cause (someone) heavy losses
yıkıntılar
ruins
Турецкий язык - Турецкий язык
Yıkılan bir şeyin parçaları, kalıntıları, enkaz
Yıkılma, yıkım, mahvolma
Yıkılan bir şeyin parçaları, kalıntıları, enkaz: "Ateşoğlu'nun evinin biraz ötesinde bir ev yıkıntısı keşfettim."- Halikarnas Balıkçısı
yıkıntı olmak
Birini çok zarara sokmak
birine yıkıntı olmak
Birini çok zarara sokmak
yıkıntı
Избранное