How many minutes does it take to get to the JR station on foot?
- JR istasyonuna yürüyerek ulaşmak kaç dakika sürer?
Most students come to school on foot.
- Çoğu öğrenci okula yürüyerek geliyor.
My brother isn't waiting for the bus, he's going by foot.
- Erkek kardeşim otobüs beklemiyor, o yürüyerek gidiyor.
I can go there by foot.
- Oraya yürüyerek gidebilirim.
She likes to walk alone.
- O tek başına yürümeyi sever.
We have walked all around the lake.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
I watched John and Mary walking hand in hand.
- John ve Mary'nin el ele yürüyüşünü izledim.
She likes walking alone.
- O yalnız yürümeyi sever.
In order to swim, you have to learn to tread water first.
- Yüzme öğrenmek için öncelikle suda yürümeyi öğrenmelisin.
Do not walk outside this area.
- Bu alanın dışında yürümeyin.