Bana bir indirim yapar mısınız?
- Would you give me a discount?
Lütfen takımımıza koçluk yapar mısınız?
- Would you please coach our team?
Lütfen bana yardım eder misiniz?
- Would you please help me?
Bu bavulu taşımama yardım eder misiniz?
- Would you mind helping me carry this suitcase?
Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin?
- Would you mind telling me how you got into my office?
Sakıncası yoksa yüzmeye gittiğimde eşyalarıma bakar mısın?
- Would you mind watching my things while I go for a swim?
Pencereyi açmamın sizce bir sakıncası var mı?
- Would you mind if I open the window?
Sigara içmemin sizce bir sakıncası var mı?
- Would you mind if I smoked?
Biraz beklemenizin sakıncası var mı?
- Would you mind waiting a moment?
Sütün kalanını içmemin bir sakıncası var mı?
- Would you mind if I drank the rest of the milk?
... But I suppose if I can broaden it and say, would you have ...
... And now, Anand, would you like to show the audience the trick you just learned? ...