Siz bana bir iyilik yapar mısınız?
- Would you do me a favour?
Bana bir indirim yapar mısınız?
- Would you give me a discount?
Lütfen bana yardım eder misiniz?
- Would you please help me?
İngilizce konuşmayı tercih eder misiniz?
- Would you prefer to speak in English?
Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin?
- Would you mind telling me how you got into my office?
Sakıncası yoksa bunu açıklar mısınız?
- Would you mind explaining this?
Pencereyi açmamın sizce bir sakıncası var mı?
- Would you mind if I open the window?
Sigara içmemin sizce bir sakıncası var mı?
- Would you mind if I smoked?
Biraz beklemenizin sakıncası var mı?
- Would you mind waiting a moment?
Size katılmamın bir sakıncası var mı?
- Would you mind if I join you?
... But I suppose if I can broaden it and say, would you have ...
... And Mr. Cerf, with the home team, would you'd like to ...