Patlama köylüleri korkuttu.
- The explosion frightened the villagers.
Birçok köylü askerler tarafından öldürüldü.
- A lot of villagers were killed by soldiers.
Erkek kardeşim küçük bir köyde yaşıyor.
- My brother lives in a small village.
Otobüsle köye ulaşabilirsin.
- You can reach the village by bus.
Bu nehir benim köyümden geçer.
- This river runs through my village.
Volkanik patlama köyü tehdit etti.
- The volcanic eruption threatened the village.
Köylülere yiyecek sağladılar.
- They supplied the villagers with food.
Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
- The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.