varoşların

listen to the pronunciation of varoşların
Турецкий язык - Английский Язык
suburbian
A person from the suburbs
Suburban
varoş
{i} suburb

I live in Savigny-sur-Orge, a small town in the Paris suburbs. - Savigny-sur-Orge'de yaşıyorum, Paris varoşlarında küçük bir kasaba.

Tom lives in the suburbs. - Tom varoşlarda yaşıyor.

varoş
outskirt

I live on the outskirts of Tokyo. - Tokyo varoşlarında yaşıyorum.

I live on the outskirts of Boston. - Boston'un varoşlarında yaşıyorum.

varoş
suburbs

I live in Savigny-sur-Orge, a small town in the Paris suburbs. - Savigny-sur-Orge'de yaşıyorum, Paris varoşlarında küçük bir kasaba.

Tom and Mary bought a house in the suburbs. - Tom ve Mary varoşlarda bir ev satın aldı.

varoş
suburban
varoş
purlieus
Varoş
slums
varoş
Ghetto
varoş
suburbs, outskirts
varoş
skirt
varoş
subtopia
varoş
outskirts

Tom runs a small hobby farm on the outskirts of town where he keeps a few sheep and cattle. - Tom, kasabanın varoşlarında birkaç koyun ve sığır yetiştirdiği küçük bir hobi çiftliği işletiyor.

I live on the outskirts of Boston. - Boston'un varoşlarında yaşıyorum.

varoş
purlieu
varoş
faubourg
varoş
(Mimarlık) approaches to a town
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение varoşların в Турецкий язык Турецкий язык словарь

varoş
Kent veya kasabada dış mahalle: "Bütün kasabanın varoşları boyunca kıvrıla kıvrıla akıp giden bu çaya, ben yakın bir ilgiyle bağlıydım."- Y. K. Karaosmanoğlu
varoş
Dış mahalleler
varoş
Kent veya kasabada dış mahalle