Since I was sleepy, I went to sleep.
- Uykulu olduğum için, uyumaya gittim.
I always feel sleepy.
- Her zaman uykulu hissederim.
I sometimes feel drowsy in the early afternoon.
- Bazen öğleden sonra erken saatlerde uykulu hissediyorum.
I sometimes feel drowsy in the early afternoon.
- Ben bazen öğleden sonranın ilk saatlerinde uykulu hissediyorum.
From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
- Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
Dalida died from an overdose of sleeping pills.
- Dalida aşırı dozda uyku hapından öldü.
Why don't you go take a nap?
- Neden bir uyku çekmeye gitmiyorsun?
He tried to make up for his lack of sleep by taking a nap.
- Kestirerek uykusuzluğunu gidermeye çalıştı.
Tom has been having trouble sleeping recently.
- Tom son zamanlarda uyku sorunu yaşamaktadır.
Tom took an overdose of sleeping pills.
- Tom aşırı dozda uyku hapları aldı.
He fell into a slumber inadvertently.
- O istemeden uykuya daldı.
At the end of the sleep the dormant awakes.
- Uykunun sonunda uyuyan uyanır.
I want you to get a good night's rest.
- Ben iyi bir gece uykusu uyumanı istiyorum.