I keep waking up in the middle of the night.
- Gecenin ortasında uyanık kalmaya devam ediyorum.
You have to be vigilant.
- Sen uyanık olmak zorundasın.
Layla and Sami have to be vigilant.
- Leyla ve Sami uyanık olmak zorunda.
Tom stayed awake all night.
- Tom bütün gece uyanık kaldı.
The coffee enabled me to stay awake during the dull concert.
- Sıkıcı bir konser sırasında, kahve benim uyanık kalmamı sağladı.
I feel more alert after drinking a cup of coffee.
- Ben bir fincan kahve içtikten sonra daha uyanık hissediyorum.
You should be alert to the possible dangers.
- Olası tehlikelere karşı uyanık olmalısın.
Tom remained wide awake the whole night.
- Tom bütün gece tamamen uyanık kaldı.
I'm not wide awake yet.
- Henüz tamamen uyanık değilim.
A strong cup of coffee helps me wake up.
- Koyu bir fincan kahve uyanık kalmama yardım eder.