unknown; undiscovered

listen to the pronunciation of unknown; undiscovered
Английский Язык - Турецкий язык

Определение unknown; undiscovered в Английский Язык Турецкий язык словарь

ignorant
bilgisiz

O, yemek pişirmede oldukça bilgisizdir. - She is quite ignorant of cooking.

ignorant
cahil

Cahil için özgürlük yoktur. - There is no freedom for the ignorant.

En temel gerçekleri bile kavrayamayan ve bunu farkedemeyecek kadar cahil insanlara hiçbir zaman ne diyeceğimi bilmiyorum. - I never know what to say to people who have absolutely no grasp of the basic facts and are too ignorant to realise it.

ignorant
okumamış
ignorant
bihaber
ignorant
eğitimsiz
ignorant
tahsilsiz
ignorant
inceliksiz
ignorant
görgüsüz
ignorant
bilisiz
ignorant
kaba

O kaba, kibirli ve cahil. - He's rude, arrogant and ignorant.

ignorant
görgüsüz/cahil
ignorant
{s} habersiz

Onlar kurallardan habersiz. - They are ignorant of the rules.

Çok sayıda ekonomist, o gerçekten habersiz. - Many economists are ignorant of that fact.

ignorant
{s} pek bilgisi olmayan, cahil, bilgisiz
ignorant
{s} bilmez
ignorant
{s} bilgisizlikten ileri gelen
Английский Язык - Английский Язык
ignorant
unknown; undiscovered
Избранное