Bu, Malezya'dan ithal edilmiş bir ham maddedir.
 - This is a crude material imported from Malaysia.
Ham petrol fiyatı düşmektedir.
 - Crude oil has been falling in price.
Yöntem basit ama çok etkiliydi.
 - The method was crude, but very effective.
Tom Mary'nin giyinme tarzı hakkında basit bir şey söyledi.
 - Tom said something crude about the way Mary was dressed.
Babamın varlığında kaba şakalar yapma.
 - Don't tell crude jokes in the presence of my father.
Onun kaba davranışı tarafından rencide edildim.
 - I was offended by her crude manners.
Onun nezaketsiz şakaları Jane'i kızdırdı.
 - His crude jokes made Jane angry.
Onun yanıtı nezaketsizdi.
 - His answer was crude.
Ham petrol fiyatı düşüyor.
 - The price of crude oil is sinking.
Ham petrol fiyatı düşmektedir.
 - Crude oil has been falling in price.