ukde

listen to the pronunciation of ukde
Турецкий язык - Английский Язык
(Anatomi) node; ganglion
knotty problem
knot
(Astronomi) node
source of great frustration or bitter regret
ukde olmak
to be a source of great frustration or bitter regret for (someone)
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Düğüm, bağ
(Osmanlı Dönemi) Ağaçlık yer
(Osmanlı Dönemi) Karışık ve müşkil iş. Zorluk, zor iş. Vâlilik ve halifelik için akdolunan biat
(Osmanlı Dönemi) Arzu edip de ulaşamadığından dolayı içe dert olan şey
(Osmanlı Dönemi) Pelteklik, kekemelik
Düğüm, yumru. İçe dert olan şey: "Geceleri bilhassa yatsı namazından sonra seccadede oturmuş, çocuk dilimle, içimde ukde olan meseleler hakkında Allah'la konuşur dururdum."- H. E. Adıvar
(Osmanlı Dönemi) düğüm, bağ; karışık ve müşkül iş
İçe dert olan şey
Düğüm, yumru
ukde
Избранное