track, footprints; path, way

listen to the pronunciation of track, footprints; path, way
Английский Язык - Турецкий язык

Определение track, footprints; path, way в Английский Язык Турецкий язык словарь

trail
yavaşça gezdirmek
trail
(Kanun) lüzumu muhakeme
trail
düşmek
trail
süzülmek
trail
izini sürmek
trail
keçiyolu
trail
{f} peşinden sürükle
trail
kuyruk
trail
geri kalmak
trail
{f} sürüklenmek
trail
{f} sürünmek
trail
{f} izlemek
trail
{f} yerde uzamak (bitki)
trail
geriden izlemek
trail
{f} sürüklemek
trail
(hafif şeyleri) sürümek, sürüklemek; sürünmek, sürüklenmek: He trailed his leg as he walked. Yürürken bacağını sürüklüyordu. Her skirt
trail
{f} incecik tütmek
trail
(Askeri) ARABA YOLU: Ancak yaya birlik, mekkare ve hafif silah taşıma araçlarının (kariyer) geçmesine elverişli dar yol
trail
{i} patika

Benim evim bir bisiklet patikasının yanında. - My house is near a bike trail.

Bu patika nereye çıkıyor? - Where does this trail lead?

Английский Язык - Английский Язык
{i} trail
track, footprints; path, way
Избранное