to want or intend to convey

listen to the pronunciation of to want or intend to convey
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to want or intend to convey в Английский Язык Турецкий язык словарь

mean
{f} demek istemek
mean
{i} orta

Bu, onların diğer insanlarla ortak bir şeyi olmadığı anlamına gelmez. - This does not mean that they have nothing in common with other peoples.

Tom bedeninde ortalama bir kemiğe sahip değil. - Tom doesn't have a mean bone in his body.

mean
{i} ortalama

Tom bedeninde ortalama bir kemiğe sahip değil. - Tom doesn't have a mean bone in his body.

mean
{f} ifade etmek

Bir kelime kullandığımda,Humpty Dumpty ifade etmek için tam benim seçtiğimi o ifade ediyor-ne daha fazla ne daha az dedi. - When I use a word, Humpty Dumpty said, it means just what I choose it to mean - neither more nor less.

mean
What do you mean by it? Ne demek istiyorsu
mean
{s} kötü (davranış); kötü davranan; zalim, acımasız
mean
süfli
mean
vasat
mean
kötü (davranış)
mean
cimri

Tom her zaman Mary'ye karşı cimriydi. - Tom was always mean to Mary.

Yaşlı adam göründüğü kadar cimri değildi. - The old man was not as mean as he looked.

mean
{s} adi, aşağı, bayağı
mean
{s} orantılı
mean
bayağı
mean
{s} kılıksız
mean
(Askeri) ORTALAMA (DAĞITIM İÇİN)
mean
(Tıp) Orta, vasat, ortam
mean
{f} demeye gelmek
mean
{s} eli sıkı
Английский Язык - Английский Язык
mean
to want or intend to convey

    Расстановка переносов

    to want or in·tend to con·vey

    Турецкое произношение

    tı wônt ır întend tı kınvey

    Произношение

    /tə ˈwônt ər ənˈtend tə kənˈvā/ /tə ˈwɔːnt ɜr ɪnˈtɛnd tə kənˈveɪ/
Избранное