Английский Язык - Турецкий язык
Определение to touch with the lips, notably kiss or lick, lap the lips against something в Английский Язык Турецкий язык словарь
- lip
- {i} ağız
- lip
- (Tıp) Dudağa benzer herhangi bir yapı veya oluşum (Vulvayı çevreleyen büyük veya küçük dudaklardan her biri)
- lip
- nefesli sazların ağızlığı
- lip
- nefesli sazın ağıza yerleştirilme şekli
- lip
- öpmek
Gözlerini kapadı, dudaklarını sıktı ve öpmek için öne eğildi.
-She closed her eyes, pursed her lips and leaned forward for a kiss.
- lip
- dudaklarla dokunmak
- lip
- edepsizlik
- lip
- uç
- lip
- anat
- lip
- (Tıp) (o) Yağ
- lip
- ağıza almak
- lip
- (Tıp) Dudak ağzı üstten ve alttan çevreleyen iki adet etli oluşumdan her biri
- lip
- lep
- lip
- dudak
Eğer söyleyeceğin bir şey yoksa, dudaklarını kapalı tut.
-If you have nothing to say, keep your lips sealed.
Liköre dokunan dudaklar benimkine dokunmayacaklar.
-Lips that touch liquor shall not touch mine.
- lip
- erin
- lip
- {i} küstahlık
- lip
- {i} kenar
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение to touch with the lips, notably kiss or lick, lap the lips against something в Английский Язык Английский Язык словарь
- lip
to touch with the lips, notably kiss or lick, lap the lips against something
Расстановка переносов
to touch with the lips, no·ta·bly kiss or lick, lap the lips a·gainst some·thingПроизношение
Resimler
Избранное