to shut up in hold, confine, enchain

listen to the pronunciation of to shut up in hold, confine, enchain
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to shut up in hold, confine, enchain в Английский Язык Турецкий язык словарь

prison
{i} delik

Mahkûm cezaevi duvarının altında bir delik açtı. - The prisoner dug a hole under the prison wall.

prison
hapishane

Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu. - When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.

Hapishaneden çıkmanı bekledim. - I waited for you to get out of prison.

prison
cezaevi

Tom cezaevinde olmayı hak ediyor. - Tom deserves to be in prison.

Tom geçen ay cezaevinden serbest bırakıldı. - Tom was released from prison last month.

prison
tutukevi
prison
{i} hapis

Hapishane gardiyanının bir kadın olduğunu görmek çoğu insanı şaşırtır. - It surprises most people to find out that the prison warden is a woman.

Sen hapishaneden çıkıncaya kadar o evlenmiş olacak. - By the time you get out of prison, she'll have been married.

to shut up
çenesini kapatmak
prison
{i} hapsetme
prison
(Askeri) CEZAEVİ: Hapis cezasına çarpılanların kapatıldıkları yer
prison
hapset
prison
prison breaker hapishane kaçağı
prison
hapsetmek
prison
{i} kodes
Английский Язык - Английский Язык
{v} prison
to shut up in hold, confine, enchain

    Расстановка переносов

    to shut up in hold, confine, en·chain

    Произношение

Избранное