to put on weight

listen to the pronunciation of to put on weight
Английский Язык - Турецкий язык
kilo almak

Tom rolü için kilo almak zoruna kaldı. - Tom had to put on weight for the role.

Tom kilo almak istemiyordu. - Tom didn't want to put on weight.

gain
edinmek
gain
çoğalma
put on weight
almak

Tom rolü için kilo almak zoruna kaldı. - Tom had to put on weight for the role.

Tom kilo almak istemiyordu. - Tom didn't want to put on weight.

put on weight
kilo almak

Tom rolü için kilo almak zoruna kaldı. - Tom had to put on weight for the role.

Tom kilo almak istemiyordu. - Tom didn't want to put on weight.

gain
ileri gitmek
gain
f oluk açmak
gain
çıkar
gain
(Kanun) kazanç elde etmek
gain
edinç
gain
-e sahip olmak
gain
kazandırmak
put on weight
toplamak
gain
ulaşmak
gain
kâr

Zararın neresinden dönersek kârdır. - A small gain is better than a great loss.

Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar. - They tried very hard to gain an advantage over one another.

gain
ilerleme
gain
(sögen) ileri gitmek
gain
artış

Bugün Dow Jones ortalama iki puanlık artış ilan etti. - The Dow Jones average posted a gain of two points today.

gain
yarar

Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız. - We're gonna make sure that no one is taking advantage of the American people for their own short-term gain.

put on weight
kilo al

Son zamanlarda kilo aldım. - I've put on weight recently.

Onun kilo aldığından bahsetme. - Don't mention that she's put on weight.

gain
{i} yükselme
gain
f oluk
gain
{f} ileri gitmek (saat)
gain
{f} artırmak
put on weight
şişmanlamak
Английский Язык - Английский Язык
gain
To experience a weight gain, to increase in weight
To put on
invest
put on weight
gain weight, get fatter
to put on weight

    Турецкое произношение

    tı pût ôn weyt

    Произношение

    /tə ˈpo͝ot ˈôn ˈwāt/ /tə ˈpʊt ˈɔːn ˈweɪt/
Избранное