to illustrate, clear up, show, expound

listen to the pronunciation of to illustrate, clear up, show, expound
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to illustrate, clear up, show, expound в Английский Язык Турецкий язык словарь

explain
{f} izah etmek
explain
{f} açıklamak

Tom Mary'ye işi henüz niçin yapmadığını açıklamak için bir fırsat vermek istedi. - Tom wanted to give Mary a chance to explain why she hadn't yet done the work.

Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır. - The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.

explain
açıklamada bulunmak
explain
açıkla

Kimse eşyanın nasıl yapıldığını açıklayamadı. - Nobody could explain how the thing was made.

Lütfen as may be nin dilbilgisini açıklar mısın? - Please explain the grammar of 'as may be'.

explain
tasrih etmek
explain
tenvir etmek
explain
explain oneself kendisi hakkında izahat vermek
explain
{f} anlatmak

Meramını anlatmak için sadece otuz saniyen var. - You've only got thirty seconds to explain yourself.

explain
{f} açıklama yapmak
explain
sözü çevirmek
explain
{f} hesap vermek
explain
explainaway örtbas etmek tevil etmek
explain
başa salmak
explain
{f} anlatmak, açıklamak, izah etmek; açıklamada bulunmak, izahat vermek
Английский Язык - Английский Язык
{v} explain
to illustrate, clear up, show, expound

    Расстановка переносов

    to illustrate, clear up, show, ex·pound

    Произношение

Избранное