to have permanent residence somewhere

listen to the pronunciation of to have permanent residence somewhere
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to have permanent residence somewhere в Английский Язык Турецкий язык словарь

live
yaşamak

Yaşamak için yemelisin.Yemek için yaşamamalısın. - You must eat to live. You must not live to eat.

Sakin bir ülkede yaşamak istiyorum. - I would like to live in the quiet country.

live
live and learn yaşadıkça ögrenmek
live
{s} güncel
live
{f} on ile geçinmek
live
(Televizyon) canlı yayın

Sarhoş bir TV sunucusu, canlı yayın esnasında istifra etti. - A drunk TV presenter vomited during a live broadcast.

Bizi izlemeye devam edin. Canlı yayınımız kısa süre içinde geri dönecek. - Stay tuned. Our live stream will return shortly.

live
akımlı
live
cereyanlı (tel/ray vb)
live
radyo

Dan radyoda canlı çaldı. - Dan played live on the radio.

live
gereksinimlerini karşılamak
live
çıngıyla yüklü
live
cereyanlı
live
canlı (yayın)
live
diri
live
(yayın) naklen
live
canlı

Kazada çok sayıda canlı kayboldu. - Many lives were lost in the accident.

Kazadan kısa bir süre sonra orada canlı bir hayvan buldular. - Soon after the accident they found a live animal there.

live
ömür sürmek
live
hayatta olmak
live
eğleşmek
live
{s} patlamamış (bomba)
Английский Язык - Английский Язык
live

He lives in LA, but he's staying here over the summer.

to have permanent residence somewhere

    Расстановка переносов

    to have per·ma·nent res·i·dence some·where

    Турецкое произношение

    tı häv pırmınınt rezîdıns sʌmhwer

    Произношение

    /tə ˈhav ˈpərmənənt ˈrezədəns ˈsəmˌhwer/ /tə ˈhæv ˈpɜrmənənt ˈrɛzɪdəns ˈsʌmˌhwɛr/
Избранное