Maddelerin bazıları, özellikle eğer hamile iseniz, zararlıdır.
- Some of the ingredients are harmful, especially if you are pregnant.
Sosyal ağlarda zararsız bir kişi gibi görünen bir katil olabilir.
- There may be a killer who looks harmless in any social network.
Tom eti ızgara yapıyor.
- Tom is grilling meat.
Tom'un sevdiği yemeklerden biri domates çorbası ile ızgarada pişirilmiş peynirli sandviç.
- One of Tom's favorite meals is a grilled cheese sandwich with tomato soup.
Sana zarar vermek için bir şey yapmayacağıma sana söz veriyorum.
- I promise you I won't do anything to harm you.
Size zarar vermek istemiyoruz.
- We don't mean you any harm.
Seni asla incitmek istemedim.
- I never wanted to harm you.
Tom'u incitmek isteyecek birinin farkında mısın?
- Are you aware of anyone who would want to harm Tom?
Tom eti ızgara yapıyor.
- Tom is grilling meat.
Bu eti ızgara yapamam. Bozulmuş!
- I cannot grill this meat. It has gone bad!
Hiç kimse sana kötülük etmeyecek.
- No one will harm you.
O iyilikten çok kötülük yapar.
- It does more harm than good.
Bu ızgara et için bir daldırma sos var mı?
- Is there any dipping sauce for this grilled meat?
I put some peppers and mushrooms on the grill to go with dinner.
Why don't we get together Saturday and grill some burgers?.
The police grilled him about his movements at the time of the crime.