to give a name to

listen to the pronunciation of to give a name to
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to give a name to в Английский Язык Турецкий язык словарь

name
ad
name
isim

Onların isimleri Tom ve Ken'dir. - Their names are Tom and Ken.

Uygurlar arasında, isim verme töreni bir çocuğa isim verildikten sonra düzenlenir. - Among the Uighurs, a Naming Celebration is held after a child is given a name.

name
belirtmek
give a name
isim vermek
name
adlandırılmak
name
(Bilgisayar) adı

Marco'nun arabasının adı Thunder Gianttir. - The name of Marco's car is 'Thunder Giant'.

Onun adı Tomoyuki Ogura. - His name is Tomoyuki Ogura.

name
(Bilgisayar) ad ısım
name
-i aday göstermek
name
şöhret

Tom, Mary'yi düşünebildiği her kötü şöhretle seslendi. - Tom called Mary every bad name he could think of.

Şöhret bir isim etrafında toplanan tüm yanlış anlamaların toplamıdır. - Fame is the sum of all misunderstandings that gather around a name.

name
ad koymak
name
ünlü kişi

Bu bölgedeki tüm sokaklar ünlü kişilerin adını taşır. - All the streets in this area are named after famous people.

name
adını söylemek

O, bize adını söylemek için isteksizdi. - He was unwilling to tell us his name.

Bana onun adını söylemek zorunda değilsin. - You don't have to tell me her name.

give a name
lakap takmak
give a name
adını koymak
give a name
ad koymak
give a name
adlanmak
name
{i} ünlü kimse
name
şöhretli kimse
name
{i} şöhret, ün
name
memur etmek
name
{i} nam
name
ünvan
name
ismi olan

Pasaportta ismi olan kişi kelimelerle tanımlanıldı. - The person whose name was on the passport was described with words.

name
(fiil) ad koymak, isim koymak, isim vermek, adını koymak, ismiyle çağırmak, söylemek, tayin etmek
Английский Язык - Английский Язык
name
to give a name to

    Турецкое произношение

    tı gîv ı neym tı

    Произношение

    /tə ˈgəv ə ˈnām tə/ /tə ˈɡɪv ə ˈneɪm tə/
Избранное