to endow with some power or faculty

listen to the pronunciation of to endow with some power or faculty
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to endow with some power or faculty в Английский Язык Турецкий язык словарь

gift
armağan

Pesto Tanrı'nın dünyaya armağanıdır. - Pesto is God's gift to the world.

Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır. - Yesterday is history, tomorrow is a mystery, but today is a gift. That is why it is called the present.

gift
{i} allah vergisi

Sağlık en büyük Allah vergisidir. - Health is the greatest gift.

gift
hediye

Bu hediye Laura'nın mı? - Is this gift Laura's?

Bu hediye sizin için. - This gift is for you.

gift
{i} doğuştan yetenek

Onun doğuştan yetenekleri var. - He has natural gifts.

gift
{i} yetenek

Onun doğuştan yetenekleri var. - He has natural gifts.

O çok kabiliyetli ve yetenekliydi. - He was very gifted and talented.

gift
bahşiş
gift
bağışlama
gift
(İİ) kelepir
gift
çok ucuz şey
gift
ödül

Hiç ödül beklemiyordum. - I didn't expect any gift.

Tom ödülü isteksizce kabul etti. - Tom reluctantly accepted the gift.

gift
basit iş
gift
(İİ) çocuk oyuncağı
gift
{i} bağış
gift
(isim) hediye, armağan, doğuştan yetenek, hibe, bağış, yetenek, kabiliyet, allah vergisi
gift
(Sosyoloji, Toplumbilim) armağan (mauss)
gift
{i} yetenek, istidat, Allah vergisi
gift
{i} hibe
Английский Язык - Английский Язык
gift
to endow with some power or faculty

    Расстановка переносов

    to en·dow with some po·wer or fac·ul·ty

    Турецкое произношение

    tı endau wîdh sʌm pauır ır fäkılti

    Произношение

    /tə enˈdou wəᴛʜ ˈsəm ˈpouər ər ˈfakəltē/ /tə ɛnˈdaʊ wɪð ˈsʌm ˈpaʊɜr ɜr ˈfækəltiː/
Избранное