to cry, shed tears

Английский Язык - Турецкий язык

Определение to cry, shed tears в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

weep

{f} ağlamak

Annem, ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı. - My mother did nothing but weep.

Annesinin ölümünü duyduğunda ağlamaktan başka bir şey yapmadı. - He did nothing but weep when he heard of his mother's death.

weep

göz yaşı dökmek

weep

{f} gözyaşı dökmek

weep

{f} (wept)

weep

ağlama nöbeti

weep

{f} ağla

Annesinin ölümünü duyduğunda ağlamaktan başka bir şey yapmadı. - He did nothing but weep when he heard of his mother's death.

Söylenmeye ve ardından ağlamaya başladı. - She began to grumble and then to weep.

weep

{f} iltihap akıtmak

weep

zırlamak

to shed tears

gözyaşı dökmek

weep

{f} sızmak

weep

{f} damlamak

weep

{i} gözyaşı dökme

weep

{f} özsu akıtmak

weep

{f} akıtmak

weep

{i} ağlama

O beni görür görmez ağlamaya başladı. - As soon as she saw me, she began to weep.

Zavallı küçük kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı. - The poor little girl did nothing but weep.

Английский Язык - Английский Язык

Определение to cry, shed tears в Английский Язык Английский Язык словарь

weep