to become united into a compound; to be blended promiscuously together

Английский Язык - Турецкий язык

Определение to become united into a compound; to be blended promiscuously together в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

mix

{f} karıştırmak

Bu maddeleri karıştırmak tehlikelidir. - It's dangerous to mix these substances.

Cümle karıştırmak eğlencelidir. - Sentence mixing is funny.

mix

karışım

Hava gazların karışımıdır. - Air is a mixture of gases.

Hava bizim göremediğimiz gazların karışımından oluşuyor. - Air is a mixture of gases that we cannot see.

mix

(Bilgisayar) kar

Yağ ve suyu karıştıramazsın. - You can't mix oil and water.

Yağ ve suyu karıştıramazsın. - You cannot mix oil and water.

mix

(Sinema) bileştirme

mix

karışmak

mix

kaynaşmak

mix

birleşim

mix

{f} karıştır

Yağ ve suyu karıştıramazsın. - You cannot mix oil and water.

Yağ ve suyu karıştıramazsın. - You can't mix oil and water.

mix

{i} karışma

İlaç ve alkol çoğu zaman karışmaz. - Medication and alcohol often don't mix.

İş ve dostluk karışmaz. - Business and friendship don't mix.

mix

{f} karıştırmak, birbirine karıştırmak; karışmak: Oil and water won't mix. Yağ, su ile karışmaz

mix

{i} bileşim

mix

kanşıklık veya şaşkınlık hali

mix

be mixed up zihni karışmak

mix

{f} into -e katmak

mix

{f} katmak

mix

(fiil) karıştırmak, katmak, melezlemek, karışmak, uyuşmak, kaynaşmak

mix

(isim) karışım, karıştırma, karışma, karışıklık

mix

{i} karışıklık

Bir karışıklık olmuş olabilir. - There might've been a mix-up.

mix

{f} uyuşmak

Английский Язык - Английский Язык

Определение to become united into a compound; to be blended promiscuously together в Английский Язык Английский Язык словарь

mix

Расстановка переносов

to be·come u·ni·ted in·to a compound; to be blend·ed pro·mis·cu·ous·ly to·geth·er