to be the bearer of; to possess

Английский Язык - Турецкий язык

Определение to be the bearer of; to possess в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

undergo

{f} geçirmek; görmek; -e uğramak: He underwent surgery last year. Geçen yıl ameliyat geçirdi. This building's now

undergo

maruz kal

Şımarık bir çocuğu övmenin hiçbir faydası yok. Onlar sıkı bir eğitime maruz kalmalılar. - There are no benefits from praising a spoiled child. They should undergo a strict education.

undergo

{f} başına gelmek

undergo

(Havacılık) e uğramak

undergo

-e uğramak

undergo

geçir

Babam bir operasyon geçirecek. - Father is going to undergo an operation.

Cerrah bir organ nakli geçirmesi için onu ikna etti. - The surgeon persuaded him to undergo an organ transplant.

undergo

çekmek

undergo

geçirmek

Leyla bir kalp ameliyatı daha geçirmek zorunda kaldı. - Layla had to undergo another heart surgery.

O düşüşünden hemen sonra bir operasyon geçirmek zorunda kaldı. - He had to undergo an operation immediately after his fall.

undergo

Geçirmek, uğramak, başına gelmek

undergo

Çekmek, katlanmak

to the bearer

tic. hamiline

undergo

(fiil) katlanmak, çekmek, geçirmek, uğramak, başına gelmek

undergo

{f} (un.der.went, --ne)

undergo

olmak

Английский Язык - Английский Язык

Определение to be the bearer of; to possess в Английский Язык Английский Язык словарь

undergo

Расстановка переносов

to be the bear·er of; to pos·sess