Bilmek bir şey değildir, hayal gücü her şeydir.
- Knowing is nothing, imagination is everything.
Bir otelde yangın kaçışının nerede olduğunu bilmek hayatınızı kurtarabilir.
- Knowing where the fire escape is in a hotel may save your life.
Tom bilerek başını salladı.
- Tom nodded knowingly.
Ben bilerek doğmadım.
- I wasn't born knowing.
Biz neredeyse bilmeden, hissetmeden annemiz severiz, çünkü o yaşamak kadar doğaldır.
- We love our mother almost without knowing it, without feeling it, as it is as natural as to live.
Hangi takımın kazanacağını bilmek zor.
- There is no knowing which team will win.
Mary'nin ne zaman varacağını Tom'un bilmesi imkansızdı.
- Tom had no way of knowing when Mary would arrive.
Tom Mary'yi sevmeyi ya da birinin aşkını kabul etmeyi bilmemekle suçladı.
- Tom accused Mary of not knowing how to love or how to accept someone's love.
Ne olabileceği bilinmez.
- There is no knowing what may happen.
Yarın ne olacağı bilinmez.
- There is no knowing what will happen tomorrow.
Tom ve Mary kasten birbirine kafa salladı.
- Tom and Mary nod at each other knowingly.
Ne yaptığını bile bile geceleri nasıl uyuyorsun?
- How do you sleep at night knowing what you've done?
... didn't even understand in order to make big profits, but knowing that it made the entire ...
... not moral for my generation to keep spending massively more than we take in, knowing those ...