possessing knowledge or understanding; intelligent

listen to the pronunciation of possessing knowledge or understanding; intelligent
Английский Язык - Турецкий язык

Определение possessing knowledge or understanding; intelligent в Английский Язык Турецкий язык словарь

knowing
{s} bilen
knowing
{s} bilgili
knowing
agah
knowing
haberli
knowing
(Osmanlıca) muttali
knowing
bilgiç
knowing
{f} bil

Hangi takımın kazanacağını bilmek zor. - There is no knowing which team will win.

O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi. - She got married without her parents knowing it.

knowing
kurnaz
knowing
{s} kurnaz, açıkgöz
knowing
{i} bilinme

Ne olabileceği bilinmez. - There is no knowing what may happen.

Yarın ne olacağı bilinmez. - There is no knowing what will happen tomorrow.

knowing
(isim) bilme, alim, bilinme
knowing
şeytan
knowing
knowingly bilerek
knowing
(sıfat) açıkgöz, bilen, haberdar, kurnaz, becerikli, haberi olan, akıllı, bilgili, anlayan
knowing
kasten

Tom ve Mary kasten birbirine kafa salladı. - Tom and Mary nod at each other knowingly.

knowing
{s} çok bilmiş, şeytan
knowing
bile bile

Ne yaptığını bile bile geceleri nasıl uyuyorsun? - How do you sleep at night knowing what you've done?

knowing
{i} bilme

Tom Mary'yi sevmeyi ya da birinin aşkını kabul etmeyi bilmemekle suçladı. - Tom accused Mary of not knowing how to love or how to accept someone's love.

Bilmek bir şey değildir, hayal gücü her şeydir. - Knowing is nothing, imagination is everything.

knowing
{s} anlayan
knowing
{s} akıllı
Английский Язык - Английский Язык
knowing
possessing knowledge or understanding; intelligent

    Расстановка переносов

    possessing knowl·edge or understanding; in·tel·li·gent

    Произношение

Избранное