Kimseye para borçlu olmak istemiyorum.
- I never want to owe money to anyone.
Tom'un bize borçlandığı parayı aldım.
- I got the money Tom owed us.
Hükümet milyonlarca dolar borçlandı.
- The government owed millions of dollars.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
- She promised her father to be in time for lunch.
Planında olmak istiyorum.
- I want to be in your plan.