to arrive at land, especially a shore, or a dock, from a body of water

listen to the pronunciation of to arrive at land, especially a shore, or a dock, from a body of water
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to arrive at land, especially a shore, or a dock, from a body of water в Английский Язык Турецкий язык словарь

land
{i} toprak

Bu ev ve bu topraklar benim! - This house and this land are mine.

Yaklaşık olarak dünya yüzeyinin üçte biri topraktır. - About one third of the earth's surface is land.

land
{i} arsa

O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı. - He bought the land for the purpose of building a house on it.

O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı. - He bought the land for the purpose of building his house on it.

land
yere inmek
land
land up eninde sonunda varmak
land
karaya

İpe sıkıca tutunarak karaya güvenli bir şekilde geldim. - Holding on to the rope firmly, I came safely to land.

Tom büyük bir alabalığı tutup karaya çıkardı. - Tom landed a big trout.

land
arazi, toprak
land
{i} ülke

Birçok ülkeden gezgin geldi. - The travelers came from many lands.

Bu ülke onun için mücadele edecek çok sayıda kahraman olduğu için özgürlerin ülkesi olarak kalmaya devam edecektir. - This country remains the land of the free because there are so many brave to fight for it.

land
{f} çakmak

Peyzaj çakmak taşı kadar soğuk ve keskin. - The landscape was cold and sharp as flint.

land
durmak
land
(Askeri) (S) SET, SETLER: Bir silahın namlusunda yivler arasında kalan yüksek kısımlar
land
inmek

Biz inmek için çaresizce bir yer arıyoruz. - We're looking desperately for a place to land.

Kartal yere inmek üzere. - The eagle is about to land.

land
vatan
land
karaya indirmek
land
kişisel arazi
land
(Ticaret) doğal kaynaklar
land
(Mühendislik) faz

O çok fazla arazi tutuyor. - He holds a lot of land.

Tom otuz yıldan daha fazla süredir o araziye sahip. - Tom has had that land for more than thirty years.

land
(Havacılık) iniş yapmak

Sami acil iniş yapmak zorunda kaldı. - Sami was forced to make an emergency landing.

land
(fiil) karaya çıkmak, yere inmek, düşmek, karaya ayak basmak, yenmek, kazanmak, indirmek, karaya çıkartmak, sokmak, çakmak, vurmak, yapmak
Английский Язык - Английский Язык
land
to arrive at land, especially a shore, or a dock, from a body of water

    Расстановка переносов

    to ar·rive at land, es·pe·cial·ly a shore, or a dock, from a bo·dy of wa·ter

    Произношение

Избранное