ticaret, ticaret

listen to the pronunciation of ticaret, ticaret
Турецкий язык - Английский Язык
mercantile, trading
ticaret
trade

President Jefferson ordered a ban on trade with Europe. - Başkan Jefferson Avrupa ile ticaret yasağını emretti.

Tom knows all the tricks of the trade. - Tom ticaretin bütün hilelerini bilir.

ticaret
commerce

Commerce led to the development of cities. - Ticaret şehirlerin gelişmesine neden oldu.

We must promote commerce with neighboring countries. - Komşu ülkelerle ticareti desteklemeliyiz.

Ticaret odası
chamber of commerce

Many small business owners belong to a chamber of commerce. - Birçok küçük işletme sahipleri bir ticaret odasına aittir.

ticaret
mercantile
gümrük ve ticaret bakanlığı
Ministry of Customs and Trade
ticaret
(Ticaret) trafficking
ticaret
business

Tom majored in business. - Tom ticarette uzmanlaştı.

Tom said he wanted to go to business school. - Tom ticaret okuluna gitmek istediğini söyledi.

adil ticaret
(Ticaret) fair trade
dürüst ticaret
(Ticaret) fair trade
elektronik ticaret
(Bilgisayar) e-commerce
ticaret
(Ticaret) retail
ticaret
tradership
ticaret
dealing

Did you know Tom was dealing drugs? - Tom'un uyuşturucu ticareti yaptığını biliyor muydun?

The soul of commerce is upright dealing. - Ticaretin ruhu dürüst iş yapmaktır.

ticaret
(Ticaret) deal

They deal in rice at that store. - Onlar o dükkânda pirinç ticareti yapıyorlar.

A butcher deals in meat. - Bir kasap et ticareti yapar.

dünya Ticaret örgütü
(Ticaret) World Trade Organisation
dış ticaret
Foreign trade, external trade
dış ticaret
Foreign trade

Japan depends on foreign trade. - Japonya dış ticarete bağlıdır.

My father is engaged in foreign trade. - Babam dış ticaretle uğraşır.

dış ticaret müsteşarlığı
Secretariat of foreign trade
dış ticaret sorumlusu
Foreign trade manager
dış ticaret uzmanı
(İdari Yönetim) Foreign trade specialist
dış ticaret şirketi
Foreign trade company
istanbul ticaret odası
İstanbul chamber of commerce
sanayi ve ticaret bakanlığı
Ministry of Industry and Commerce
sanayi ve ticaret müdürlüğü
Department of Industry and Commerce
serbest ticaret antlaşması
Free trade agreement
serbest ticaret bölgesi
(Ticaret) free trade area
tarife dışı ticaret politikası önlemleri
(Ticaret) non-tariff common commercial policy measures
ticaret gemisi sahibi
merchant ship owner
ticaret malı
commercial property
ticaret meslek lisesi
vocational trade high school
ticaret müdürü
commercial manager
ticaret politikası önlemleri
(Ticaret) commercial policy measures
ticaret sicili
Trade registry
ticaret sicili gazetesi
(Ticaret) Trade Registry Journal
Английский Язык - Турецкий язык
ticaret, ticaret
Избранное