Tom heyecanlanmış olmalı.
- Tom must've been thrilled.
Tom heyecanlanmış görünmüyor.
- Tom doesn't look thrilled.
Tom seni görmekten heyecanlanacak.
- Tom will be thrilled to see you.
O, yeni işinde heyecanlanıyor.
- He's thrilled with his new job.
En heyecanlı anda herkes çok gergin görünüyordu.
- In the most thrilling moment, everyone looked very tense.
Kaybeden gülümserse kazanan zaferin heyecanını kaybeder.
- If the loser smiled the winner will lose the thrill of victory.
Onlar onu sadece onun büyük heyecanı için yapıyor.
- They do it just for the thrill of it.
Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.
- I don't like rural horror thrillers.
Bir aileye sahip olmak hayatın en büyük gerilimlerinden biridir.
- Having a family is one of life's greatest thrills.
Onun hikayesi beni korkudan titretti.
- His story thrilled me with horror.
Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.
- I don't like rural horror thrillers.
O, yeni işinde heyecanlanıyor.
- He's thrilled with his new job.
Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.
- My cat is thrilled with joy when she gets fish for dinner.
... see animals. We love to see wildlife. When people go out in nature, they’re thrilled ...
... Thrilled that you're here. ...