Tom heyecanlanmış görünmüyor.
- Tom doesn't look thrilled.
Tom Mary'yi gördüğü için çok heyecanlanmıştı.
- Tom was thrilled to see Mary.
O, yeni işinde heyecanlanıyor.
- He's thrilled with his new job.
Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.
- My cat is thrilled with joy when she gets fish for dinner.
O, yeni işinde heyecanlanıyor.
- He's thrilled with his new job.
Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.
- My cat is thrilled with joy when she gets fish for dinner.
Onlar onu sadece onun büyük heyecanı için yapıyor.
- They do it just for the thrill of it.
Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.
- I don't like rural horror thrillers.
Bir aileye sahip olmak hayatın en büyük gerilimlerinden biridir.
- Having a family is one of life's greatest thrills.
Onun hikayesi beni korkudan titretti.
- His story thrilled me with horror.
Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.
- I don't like rural horror thrillers.
Tom seni görmekten heyecanlanacak.
- Tom will be thrilled to see you.
Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.
- My cat is thrilled with joy when she gets fish for dinner.
... I'm thrilled that we spent so much time and energy today in ...
... Thrilled that you're here. ...