Определение the state or quality of being widely honored and acclaimed в Английский Язык Турецкий язык словарь
- celebrity
- ünlü kişi
Mary bir ünlü kişi olmaktan hoşlanır.
-Mary enjoys being a celebrity.
- celebrity
- {i} ünlü kimse
- celebrity
- {i} ün
Ünlü şöhretli çift Tom ve Mary boşanmak istiyorlar.
-Tom and Mary, the famous celebrity couple, want to get divorced.
Mary bir ünlü kişi olmaktan hoşlanır.
-Mary enjoys being a celebrity.
- celebrity
- meşhur
Tom ve Mary dünyadaki en tanınmış meşhur çiftlerden biridir.
-Tom and Mary are one of the most famous celebrity couples in the world.
- celebrity
- şöhret
Tom bir şöhret olmak istemiyor.
-Tom doesn't want to be a celebrity.
Ünlü şöhretli çift Tom ve Mary boşanmak istiyorlar.
-Tom and Mary, the famous celebrity couple, want to get divorced.
- fame
- ün
Romancı olarak ün kazandı.
-He won fame as a novelist.
Mimar dünya çapında ün kazandı.
-The architect achieved worldwide fame.
- celebrity
- meşhur bir kimse
- celebrity
- {i} ünlü, meşhur
- celebrity
- ün/ünlü
- celebrity
- {i} tanınmış kimse
- fame
- {i} ad
- fame
- (isim) şöhret, ün, ad, nam, söylenti, rivayet, şan
- fame
- {i} söylenti
- fame
- {i} nam
Kleopatra güzelliğiyle nam salmıştı.
-Cleopatra was famed for her beauty.